1 Ağustos 2010 Pazar

yeniden pencere kenarı

uzun zaman oldu..bloguma yazılar yaz(a)mıyorum..yazamıyorum demek aslında bir bahane..
insan isteseydi gerçekten neler yazmazdı ki..
şimdi gidişimin arefesinde tekrar yazılar yazmayı başarabilmekteyim..umarım ilerde başarabileyazdım demem...
pencere kenarlarından bakıp durdum bu süre boyunca..hiç anlatmadım, sustum, izledim sadece..kimi zaman bilinçli olarak sustum, kimi zaman internetin büyülü ekranına dalarak, sadece tüketici bir amaçla izledim, pasifize ettim kendimi..ve bunun git gide daha kötü bir hal olduğunu ve aldığını farkettim işte yeniden..
en azından tek yapabildiğim şeyi de harcamamalıydım bir hiç için..Yazmak becerimi kullanabilmeliyim sonuna kadar..eğer bir şeyleri tüketeceksem üretmek için yazarken tüketmeliyim..
Bir reklam vardı hatırlarsam.şeker bank'ın..üretimle ilgili..TV bir an sessizliğe bürünüyordu..ekranda sadece durağan bir hareket, susan bir üretim vardı.."Üreten Susarsa Türkiye Susar" diye..
son zamanlarda gördüğüm en güzel reklamlardan biri..
reklamcılara bazen imreniyor üzülüyorum.. ne güzel yaratıcı fikirler, kısa film tadında reklamlar..ama sonunda alakasız bir yere bağlanıyor..
yazık ama para da kazanıyorlar ya bundan...
neyse konum üretmekle ilgiliydi.. ne kadar çok az üretiyoruz çok tüketmemize rağmen.. evimden çöğ poşetlerini atarken birden hiç birşey üretmediğimi farkettim..
tembellikten ötürü.. oysa çöplerden harikulade şeyler yapılabilir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder